Kimsesiz Öyküler: Gelmek Mümkün Değil Bağışla Beni"
Merhaba can dost,
Sana böyle hitap etmeye hâlâ hakkım var mı bilmiyorum. Ama
içtenliğime son bir kez güvenmeni dileyerek yazıyorum bu satırları. Sana uzun
zamandır yazmadım. Daha doğrusu yazamadım. Ne söylemek istesem bir yerde
tıkanıp kalıyordu. Pek beceremem bilirsin.
Son mektubunda bir resim yollamıştın ya hani ona bakıyorum. Özleme
bulanmış bir acı ta derinlerden kopup geliyor. Niye yazmadın diye soracaksın
şimdi. İşte o acının pençesindeyim nicedir. Dağlara kar yağdı mı? Yağmıştır
kesin. Ve sen hiç laf dinlemeden kendini yollara vurmuşsundur. Nasıl özledim o
yüz yakan sessizliği bir bilsen. Bir bilsen gelemeyişime sebep… Evi yıkılsın o
sebebin. Çok hayal ettim gelmeyi. Sen beni yine sımsıcak ve dostane
gülümsemenle karşılar güven veren kollarınla sarardın. İşte derdim işte bir
daha hiçbir acı yıkamaz beni. Çok istedim inan gelebilmeyi. Yakınına varamasam
bile… Oralarda bir tarlaya korkuluk olmak bile kâfiydi benim için. Öylesine bir
hasret iliklerime işlemekte lakin yollar her zamankinden daha zorlu. Sana varamıyorum.
Hani diyorum vur kapıyı çık işte ne olacak ki sonunda ne var ki. Ayaklarım
tutmuyor. Ne yere ne göğe sığamadığım bir hissin hapsindeyim. Varamıyorum.
Geceler başka dert. Bitmek bilmiyorlar. Bir heyula başucumda bütün kederimi
yüzüme okuyor. Gün doğumunu hiç bu denli hasretle beklemiş miydim? Evet,
beklemiştim. Beklemiştik. Bir uçurumun kıyısında beraberce gün ağarsın diye dua
ettiğimizi hatırlıyorum. Hani ava çıktığımız gece yolumuzu kaybetmiştik.
Birbirimize sığınıp ve bir daha ava çıkmamaya tövbeler, yeminler ederek sabaha
kadar beklemiştik. Güneş dağların ardından selam verince nasıl sevinmiştik.
İşte yine öyle gecelerin pususundayım. Ensemde bizim dağlardakinden daha vahşi
hayvanlar soluyor.
Nasılsın diye sormadım biliyorum. Sen hep sen gibisindir.
Bir dağ kadar sağlam ve bir o kadar naif. Gözlerin içi gülüyordur şimdi. Ben
senin kadar iyi bir insan olamadım hiç. Sen öyle görmesen de ben biliyorum. Ben
elmanın çürük yanıydım hep. İçimden bir kurt çıkıp gitti ama benden geriye
insanların midesini alt üst eden bir şey kaldı. Sen bu yazdıklarıma
kızmışsındır şimdi. Biz birbirimizi biliriz. İyi biliriz. Şimdi vicdanımda tüm
o olanların yükü bir zincirin ucunda boynuma asılı. Duruyorum. Hareket
edemiyorum. Gelemiyorum. Kendimi kendime aklamaya çok çalıştım lakin olmuyor.
Ben kendimi kandırsam seni kandıramazdım. O zaman bu çifte ihanet olurdu. Ama
kabulleniyorum artık. Bazen kendime “ Kader bu” diyorum. Elden ne gelir? Elden
çok şey gelirdi. Ben beceremedim. İşte bütün ucu açık soruların şafağında
duruyorum. Olmuyor, gelemiyorum, varamıyorum. Son mektubunda demişsin ya “ seni
bağışladım” diye, uzun zamandır canımı acıtan çok şey oldu ama şu cümle kadar
ağır gelmedi hiçbiri. İşte bu yüce gönlün eziyor beni. Bazı şeylerin telafi imkânsız
biliyorum. Benden ve dostluğumuzdan ümidini kesmeni büyük bir acı duyarak rica
ediyorum. Kader bu derde bekçi etti beni.
Âşık’ın dediği yerdeyim şimdi “ Gelmek mümkün değil bağışla
beni”
Eski
bir dost
Bunu yazan kimse bana ulaşabilir mi lütfen . İnstagram hesabım dogukanaltasdo . Anlatacağım olayı dinlesen tüğlerim diken diken olur lütfen bana ulaş
YanıtlaSilİnstagram xogukan
Sil