Kimsesiz Öyküler: Cehennem 2

Cehennemde  257. günüm.  Bugün burda fevkalade bir hazırlık var. Cennet Tur ile cenneten ufak bir kafile yine Cehennemi gezmeye geliyor. Daha önce bir kez tanık oldum. O minik yaratıkları yeniden görmek için can atıyorum.

Evet minik yaratıklar... İnsan yavruları... Cennette 7 yaşını geçen hiç kimse yok.

Dünya zamanı ile 1970'lere tekabül eden zamanda Ahire'in Cennet bölümünde bir isyan baş göstermiş. Bunun olabileceği kimin aklına gelirdi ? Neticede Cennet bu. İsyan edilecek ne olabilir diye düşünüyor insan.

Evet insan... Cennetteki insanlar o dönem Cehennemin insan haklarına aykırı olduğunu savunmaya başlamışlar. Cennet-Cehennem ayrımının insanlar arasında eşitsizliğe yol açtığını iddia edip Tanrı'nın huzuruna varmışlar.

"Herkes hata yapabilir"

"Cehennemlik de olsa insan insandır"

" Hatasız kul olmaz hatamla sev beni " gibi Tanrı'ya karşı gelen söylemlere ne melekler ne zebaniler ne de şeytan anlam veremese de gözler Tanrı'ya çevrilmiş. İnsanın beklediği gibi çıkmamasının da canını sıktığı ortadayken bir de bu olanlar Tanrı'yı iyice zıvanadan çıkarmış. Cennetteki tüm insanları Cehenneme yollama kararı almış. Çocukken ölenler hariç. Yani şimdi cennet bir kreşten hallice.

Bu durumun Şeytanı mutlu ettiğini düşünebilirsiniz fakat kendisi işi konusunda çok titiz davranan bir iş adamı. Adam demek biraz garip oldu değil mi ? İş yaratığı demek daha da garip. Neyse.

Cehennemin düzeninin bozulması asla hoşuna gitmemiş. Zebanilere binen iş yükü de dahil pek çok can sıkıcı durum yaşanmış. Bana bunları 2. Dünya Savaşında ölen arkadaşım Martin anlattı. Ne zaman Martin'in adı geçse aklıma Martılar ve Simit geliyor. Burda ikisi de yok. Yaşarken bazı şeylerin kıymetini bilemiyor insan.

Koşa koşa aramın biraz iyi olduğu bizim bölüme bakan Zebaniye gittim. Kendisi pek iyi bir yaratık. Bizim bölümü gezecek Cennetliklerin listesi masasının üstünde duruyordu. Burayı gezecek çocukların arasında umarım bir tanıdık yoktur diye dua ederek listeye göz gezdirdim. Cehennem azaplarından biri de insanın dünya hayatından biri ile Cehennemde karşılaşmasıydı. Henüz başıma gelmediği için şanslı hissediyordum. Hızlı hızlı taradım listeyi.

" Dilara Gümüş (6)
Emre Burak Değirmencioğlu (7)
Taha Ebubekir Yılmaz (4)
Melahat Durbaş (7)
Hayriye Şömbek (71)
Turan Şömbek (87) "

Son iki ismin yanında yazan yaşlara bir kez daha baktım. Gördüğüm şey doğruydu. O zaman listede bir hata olabilir diyerek Zebaniye uzattım.

" Şurada hata yapmışlar."
" Bakayım. Hayır liste doğru. Bir yanlışlık yok."
" Nasıl yani ? "

Yıllar sonra cennete 2 yaşlı kabul edilmişti. Bunun Cehennemde duyulunca koparacağı tantanayı bir kenara bırakmış kendi merakımın peşinde coşuyordum.
Zebaniye 10 dakika boyunca soran gözlerle baktım fakat kendisi hiç oralı değildi. Bu yaratıklar insani duygularla etkilenmezdi.

" Peki bu nasıl oldu ?"
" Tanrı öyle uygun gördü"
" Ama neden?"
" Lütfen yerine dön."
"Bunun cevabını almadan şuradan şuraya gitmem." Bu salakça insan inatlaşmasının Zebanide bir etki etmeyeceğini biliyordum ama son şansımı denedim.

" Peki." dedi. "Bu yaşlı çift Jet Fıdıl isimli birine 123.kez dolandırılmış."
" E o zaman gerizekalılıktan cehenneme gitmeleri gerekmiyor muydu ?"
" Ona Tanrı karar verir. Biz o işe karışamayız. Şimdi lütfen yerine dön."
" Peki nasıl ölmüşler bari onu söyle. İkisi de bu tarafta olduklarına göre aynı anda ölmüşler."
Zebani gözlerini... yani en azından benim göz olarak benimsediğim organlarını devirerek baktı.

" 124. kez dolandırılacakken Tanrı dayanamamış. O an üzerlerine yıldırım düşmüş ve direkt Tanrı katına çıkmışlar. "
" Zeus " dedim sırıtarak. "Dünyadayken mitolojiye pek meraklıydım."
Zebani küçümseyerek baktı yine gözümsü organları ile. " Bunları Tanrı katında görevli Zebaniden öğrendim. Lütfen başka biriyle paylaşma."
Zebaniler de dedikodu yapıyormuş demek ki diye düşünürken " Tanrı bunlara nasıl acıdıysa artık cennette 2 tane yaşlı var" dedi Zebani.

Merakımı gidermenin rahatlığı ile yerime dönerken Zebaniye bir kafa selamı verdim. Gelecek misafirler için hazırlanmalıydım.

Devam edecek...

Yorumlar

Popular Posts

Nobahari

Ben, Kirke

Ahlat Ağacı