Atiye nasıl kurtulur ?





2019'un son 15 gününde yayınlanmasına rağmen senenin en iyi işi olan Atiye'yi çoğunuz izlemişsinizdir.
Üzerine uzun uzun tartışmaların döndüğü dizi çoğu insan tarafından beğenilmedi. Öyle ki ortalıkta "Başıma bir iş gelmeyecekse ben beğendim" tarzı tweetler gezdi. Ben diziyi beğenenlerdenim.
Ama öncelikle konudan biraz bahsetmek istiyorum. Atiye çocukluğundan beri aynı sembolü çizen bir ressam. Orta halli bir ailenin büyük kızı. Zengin bir ailenin " veliahtı" ile de sevgili.
Her şey Göbeklitepe'de çıkan yeni bir keşfin Atiye'nin çizdiği sembol ile pişti olmasıyla değişiyor. Sonra paranormal olaylar olaylar...

 Ilk 2 bölümün gerilimi yüksek. Hatta 2. bölüm tıkanmak mümkün. Ama o eşiği aşıp izlemeye devam ederseniz ve konuya biraz ilginiz varsa dizi sizi gayet güzel yakalıyor.

Oyunculuklar da eleştirilerden payını aldığını gördük. Doğal makyaj nedeniyle "Beren Saat ne kadar yaşlanmış." dendi. Ben gayet sade ve oynadığı karaktere yakışır buldum görünümünü. Tek eleştirdiğim şey karakterin savrukluğunu sesinde taşımasıydı. Başlarda sürekli kafası güzel geziyormuş gibi konuşan Atiye kendini kesfedince kelimeleri yuvarlamaktan vazgeçiyor.
Mehmet Günsür için de hep aynı karakteri canlandırdığı görüşü hakim. Fi'deki Deniz ile Erhan çok benzeşiyorlar. Ona bir şey diyemiyorum ama Mehmet Günsür bu. Adam kimi canlandırsa klas bir görünüm çiziyor. Malzeme bu :)

Ama dizide en çok Başak Köklükaya, Melisa Şenolsun ve Meral Çetinkaya'yı beğendim. Onları izlerken keyif aldım.

Göbeklitepe mevzusuna da değinmek istiyorum. Dünyanın en önemli keşiflerinden biri ülkemiz topraklarında bulunuyor. Bu açıdan zaten inanılmaz şanslıyız. Elbetteki tanıtılmak istenecek. Bu nedenle hikayenin Göbeklitepe'nin etrafında dönmesi gayet güzel.
Bu konu üzerine çalışanlar "O öyle değil ama ya" diye dellendiler bir ara. Haklılar ama zaten Göbeklitepe'nin çok ufak bir bölümü çıkarıldı. Yani bu konuda en uzman kişi için bile her şey varsayımlar üzerine kurulu.
Bir de fantastik kurgu izleyip her şeyin reel hayatla birebir örtüşmesini beklemek emek verenlere biraz ayıp etmek oluyor.

Bir başak burcu olan (aşırı eleştirel oldukları düşünüldüğü için belitrmek istedim) ben bile çoğu zaman eleştirel bakış açımı kenara atıp okuduklarımdan, izlediklerimden keyif almaya çalışıyorum.
Deneyerek daha işler üretileceğine inaniyorum. Atiye de güzel bir adım.
Keşke sınavından 85 alan çocuğuna "Niye 100 değil ha!" diye azarlayan baba modundan çıkabilsek.




Yorumlar

Popular Posts

Nobahari

Ben, Kirke

Ahlat Ağacı