Lady Godiva

John Coller’ın tablosunu ilk gördüğümde onu nü çalışmayı seven bir ressamın hayal ürünü zannetmiştim. Sonra bir şiirde denk geldim. El mahkum araştıracaksın Meri dedim.

Tarihte hep kahraman erkekler vardır. Lady Godiva da nadir bulunulduğu düşünülen kadın kahramanlardan biri. Aslında kadınların dünyanın kaderine daha çok yön verdini düşünürüm. Ama tarihi de erkekler yazmıştır.

Hakkında çok fazla rivayet bulunuyor. Yaşamış olduğu kesin ve at üstünde çıplak gezintiyi yaptığından herkes emin. Olayla ilgili bu kadar çok rivayet olmasına rağmen Lady ile ilgili çok az bilgi mevcut.

11.yüzyıl İngiltere’sinde kocası Mercia Dükü Leofric ile Coventry şehrinde yaşamış. Halk tarafından sevilen saygı gören bir kadınmış. Bu durum karşılıklı olmalı ki kocası şehre ağır vergiler yüklemek istediğinde karşı çıkıyor. Her nasıl oluyorsa karı koca arasındaki bu gerilimli durum bir iddialaşmaya dönüşüyor. Bu kısımda da anlatılanlar iki farklı biçimde. At üstündeki çırılçıplak yürüyüşün nasıl olsa gerçekleşmeyeceğini düşündüğünden kocası Leofric tarafından teklif edildiği söyleniyor. Bir başka anlatımda ise Lady’nin bunu bir tehdit şeklinde kocasına sunduğu ve kocasının da blöfünü gördüğü yönünde.

Nihayetinde Lady Godiva soyunup atına atlamış. Bütün şehir kendileri için böyle bir fedakarlığı yapan Lady’lerine saygıdan evlerine kapanmışlar. Sokaklarda tek bir insan bile yokmuş. Pencerelere bile yaklaşmamışlar. Sadece bir terzi çırağı merakına yenik düşüp pencereden ona bakma gafletine düşmüş ve kör olmuş.

Lady baştan başa şehri gezip yürüyüşünü bitirdiğinde kocası sözünde durup vergileri kaldırmış.  Böyle bir sonuç elde edilince Lady’nin bu davranışı herkes tarafından kabul görmüş ve hatta kendisini korumaya çalışan kilise onun çok gür ve sık saçları olduğunu ve atın üstündeyken yalnızca bacaklarının göründüğünü anlatır. Bir başka anlatımda ise çıplaklıktan kastedilenin soyluluk sembollerini o gezinti sırasında üzerinde taşımamasıdır. Kimi yerde bu yürüyüşü gece yaptığı söylenir. Bu nedenle kimse görmemiştir. Abartıp herkesin içinde bu gezintiyi yaptığını ama bakan hiç kimsenin onu görmediğini de söyleyenler olmuş.

En nihayetinde 11.yüzyılda dindar bir kadın halkı için soyunup şehri baştan sona kat etmiştir. Ve Godiva Tanrı’nın armağanı anlamına gelir.